- Uzun dönemli bakım, bir rahatsızlık veya yetersizlikten dolayı desteğe ihtiyaç duyan kişilerin konforlu bir hayat sürebilmeleri için gereken sağlık ve sosyal destekler dahil olmak üzere tüm konuların planlanmasını kapsıyor.
Eğer kendiniz veya bir yakınınız için uzun dönemli bakım konusunu araştırmaya başlayacaksanız, bunu bir an evvel yapmanızı öneriyorum. Daha fazla araştırıp, öğrendikçe elinizdeki seçeneklerin aslında çok sınırlı olmadığını ancak mevcut seçenekler arasından doğru tercihi yapmak için bazı bilgilere sahip olmanız gerektiğini göreceksiniz.Öncelikle farklı uzun dönemli bakım alternatiflerini konuşalım. Aşağıdaki alternatifler hem sundukları bakım seviyesi hem de kişinin bireysel tercihlerine göre ayrışıyorlar:
Evde bakım: Özel şirketler, devlet hastanelerinin bünyelerindeki birimler ve bazı Belediyeler evde bakım hizmetleri sunuyor. Devlet hastanelerinin bünyelerindeki birimler ile Belediyeler doktor ve hemşire ziyaretleri ile hizmet sunarken, özel şirketler bir hastane benzeri, evde 12 saat devam eden hemşire veya hasta bakıcı nöbeti sunuyorlar. Evde bakım konusunda diğer bir alternatif de evde yatılı çalışan bakıcılar. Genelde yabancı uyruklu olan bu kişilerin kullanımında ailelerin dikkatli olmaları gerekiyor, bu konuyu ileriki dönemdeki yazılarımda detaylı olarak işleyeceğim
Gündüzlü bakım merkezleri: Yurtdışında uzun yıllardan beri çok yaygın bir olan bu alternatif ülkemizde, daha doğrusu İstanbul’da yeni oluşmaya başladı. Aslında gündüzlü bakım merkezlerini yuva gibi düşünmek mümkün, yakınınızı sabahtan merkeze bırakıyorsunuz. Gün içerisinde yakınınız sosyalleşiyor, oyunlar oynuyor, bazı durumlarda sağlık kontrolleri yapılıyor ve akşam saati kendisini merkezden alıyorsunuz. Bildiğim kadarıyla İstanbul’da bu konuda hizmet veren Türkiye Alzheimer Derneği’nin Şişli’deki Gündüzlü Bakımevi var.
Huzurevleri/bakımevleri: Öncelikle huzurevi ile bakımevinin ne farkı var, bunu netleştirelim. Ülkemizde kurumda bakım konusunu düzenleyen otorite Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı. Bakanlık’ın hem kendine bağlı işletmeler hem de vakıflar, azınlıklar veya özel şirketlerin sahip olduğu işletmeler için çeşitli yönetmelikleri var. Bu yönetmeliklerde huzurevleri, kendi yaşamlarını sürdürebilen kişilerin barındığı işletmeler olarak tanımlanmışken, bakımevleri, yaşamını sürdürmek için günlük yaşam aktivitelerinde desteğe ihtiyacı olan kişilerin bakıldığı işletmeler olarak tanımlanmış. İstanbul’da 70 civarında huzurevi ve bakımevi var, ancak bakımevi olarak açılmış işletmeler bünyelerinde huzurevi yaşlısı dediğimiz yani kendi yaşamını idame ettirebilen kişilere de hizmet verdikleri için, tanımlar iç içe geçmiş durumda. Bakım kurumu seçerken dikkat edilmesi gereken konuları içeren yazımı önümüzdeki hafta siteye ekleyeceğim, bilginiz olsun.
Yaşlılara yönelik konutlar: Bu alternatif de Gündüzlü Bakım Merkezleri gibi Türkiye’de yeni konuşulmaya ve uygulanmaya başlayan bir alternatif. Özünde konutları mimari ve tefrişat olarak yaşlıların konforunu artıracak şekilde düzenlemek ve bu konutlara ihtiyaç duyulabilecek çeşitli hizmetleri, temizlik, alışveriş veya sağlık kontrolü gibi, sunarak konut sakinlerinin yaşam kalitelerini artırmak var. Bildiğim kadarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Darülaceze kurumu bünyesinde Cep Darülaceze – Yaşam Evleri ismiyle bu hizmeti başlattı. Hizmet dahilinde Darülaceze’de kalma şartlarını karşılayan kişiler, mahallelerinden yani sosyal ortamlarından çıkarılmadan, bildikleri ve tanıdıkları muhitte benzer ihtiyaçları olan kişiler ile bir dairede ağırlanıyorlar ve bu dairede Darülaceze kampüsünde alabilecekleri tüm hizmetlerden istifade edebiliyorlar.
Devam eden yazımda sizlerle bu yukarıdaki alternatifler arasında tercih yaparken göz önünde bulundurmanız gereken konuları paylaşacağım. Yeni bir haftada, yeni bir yazıda buluşmak üzere.
Not: Bu yazının konusu Mayo Clinic websitesinden alınmıştır.