Alzheimer hastalığı en yaygın demans (bunama) türüdür. İlk olarak Alman nörolog Dr. Alois Alzheimer tarafından tanımlanmıştır. Alzheimer hastalığı beynin fiziksel bir hastalığıdır. Bu hastalığın seyri sırasında beyinde, beyin hücrelerinin ölümüne neden olan plaklar ve yumaklar gelişir. Aynı zamanda Alzheimer hastalığı olan kişilerde beyin içindeki mesajların iletimini sağlayan bazı önemli kimyasalların eksikliği görülür.
Beyindeki sinir hücrelerinin ölmesinin sonucunda beyin sinyallerindeki iletişim bozulması ve zorlaşması ile birlikte Alzheimer hastalığı ortaya çıkar. Belirtileri açısından ilk zamanlarda psikiyatrik rahatsızlıklarla karıştırılabilen Alzheimer hastalığı, kişiyi yavaş yavaş çevresinden ve en sonunda da kendinden uzaklaştıran sinsi ilerleyen bir hastalıktır.
Alzheimer hastalığının nedeni kesin bir şekilde bilinmese de beynin dış yüzeyinde biriken protein ve bunların sonucunda yaşanan hücre kayıpları ile hücreler arası ilişki bozukluğu hastalığa sebep olarak gösterilebilir. Ayrıca hastanın yaşı ve genetik faktörleri de hastalıkta önemi bir rol oynamaktadır.
Alzheimer hastalığı genellikle 65 yaş üstündeki kişilerde görülür. Amerika’da yapılan araştırmalarda 80-85 yaş grubundaki her iki kişiden birinde hastalığın görüldüğü tespit edilmiştir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha fazla görülen Alzheimer, günümüzde nispeten genç yaşlarda da görülmeye başlanmıştır.
Alzheimer hastalığı genetik bir miras olarak kalabilir. Yapılmış olan genetik araştırmalar, hastalığın belirlenmesinde ve gelişiminde kalıtımın etkin rolü olduğunu göstermektedir.
Hastalığın sebebi tam olarak bilinmediğinden tamamen önlemek de şu an için mümkün değildir. Ancak yaşam düzenini kaliteli bir seviyede tutmak, zihinsel ve fiziksel egzersizler yapmak hastalığın başlangıç yılını geciktirebilir.
Alzheimer hastalığının tedavisi nasıl yapılır?
Uzun yıllardan beri Alzheimer hastalığının tedavi yöntemleri araştırılsa da henüz kesin bir sonuca varılmış değil. Ölmüş olan hücreler yenilenemeyeceğinden, tedavi süresinde verilen ilaçlar hastalığı ortadan kaldırmaz ancak hızını yavaşlatabilir. Eğer hastalığın ilk safhalarında tedaviye başlanırsa hastalık daha kolay bir şekilde kontrol altına alınabilir, bu yüzden erken teşhis oldukça önemlidir.
Alzheimer belirtileri nelerdir?
Alzheimer hastalığı tanısı nasıl konur?
Alzheimer hastalığı tanısının konulması için bir nöroloji uzmanına danışılması gerekir. Tanı süreci boyunca hasta ve yakını ile birlikte görüşmeler yapılır ve hastanın hikayesi dinlenilir. Hafızayı ölçen ve Alzheimer ile karıştırılabilecek diğer hastalıkları ayırt eden bir takım testler yapılır. Yeni başlamış Alzheimer hastalığı depresyon ile de karıştırılabileceğinden psikiyatrik bir muayene de yapılmalıdır. Bilgisayarlı tomografi ve MR görüntüleri de hekimlerin başvurduğu tetkikler arasındadır. Bütün bunların sonucunda hastanın durumu ile ilgili bir tanı konulur.
- Hasta hangi evrede olursa olsun, yakını tarafından kendisine güven ve cesaret duygusu aşılanmalıdır.
- Hastaya her konuda yardımcı olunmalı ve bu yardım ona kabul ettirilmelidir.
- Hasta ile empati kurulmaya çalışılmalı, hisleri paylaşılmalıdır.
- Hastanın hobilerini devam ettirilmesi sağlanmalı eğer aktivitelerde zorlanıyorsa yardım edilmelidir.
- Ev ortamında oluşabilecek kazalara karşı önlemler alınmalıdır.
- Günlük yapılacak işler bir kağıda yazılmalı ve hastayla birlikte kontrol edilmelidir.
- Hasta yakınları, hastayla ilgili ileriye dönük planlar yapmalıdır.
- Evde hasta için güvenli bir ortam sağlanmalıdır. İleri seviyelerdeki hastaların evden kaçışı önlenmeli, kendisine zarar verecek alet ve edevatlar ortadan kaldırılmalıdır.
- Günlük aktivitelerin nasıl yapılacağına dair bir liste hazırlanabilir ve hatırlatıcı araçlar kullanılabilir
- Ev dışı gezinmelerde hastaya eşlik edilmelidir. Her halukarda hasta ev dışındayken mutlaka yanında yakının numarasının yazılı olduğu bir cep kartı bulunmalıdır.
- Geceleri hastanın davranışları daha kötü bir hal alabilir. Bu gibi durumlarla başa çıkmak için hastayı rahatsız edebilecek etkenlerden uzak tutacak bir şekilde uyku pozisyonu yaratılmalıdır.
- Hastanın kendisine ya da bir başkasına zarar verebileceği bütün araç gereçler ortadan kaldırılmalıdır. Bunun haricinde, ilaçlar hastanın ulaşamayacağı bir yerde olmalıdır.
- İlaç kullanımı hasta kontrolüne bırakılmamalıdır.
- Hasta düzenli olarak egzersize teşvik edilmelidir. Kasların çalışması ve hastanın aktif kalması için hastayı zorlamayan hafif egzersizler yapılmalıdır.
Alzheimer hastalığında düşünme, öğrenme, kavrama, yargılama gibi bilişsel bozukluklar meydana çıkar. Bu bozuklukları yavaşlatmak için en etkili yöntemlerin başında zihinsel aktiviteler gelir.
- Kavramları tanıma: Orta ve ileri evredeki hastalara uygulanan bu aktivitede hastanın nesneleri ve eşyaları tanıması, onları adlandırılması sağlanır. Taşıtlar, hayvanlar, meyve ve sebzeler, meslekler, giyecekler, içecekler, sayılar ve renklerin bulunduğu kartlar hastaya gösterilerek gördüğü şeylerin tanımlanması sağlanır. Burada amaç, hastanın günlük yaşamda karşılaşabileceği şeyleri tanıması ve onları isimlendirmesini sağlamaktır.
- Hangi nesne ne işe yarar: Erken ve orta evredeki Alzheimer hastalarına uygulanan bu aktivitede hastaya günlük hayatta kullanılan nesneler gösterilir. Çorap, defter, kağıt, kalem, kaşık, tencere, çatal, telefon, çanta gibi herkesin kullandığı eşyalar ile hastaya yaklaşım sağlanır. Aktivite süresince hastanın nesneyi eliyle tutarak onlara odaklanması ve elindekini tanımlaması, onu nerede ne zaman ne şekilde kullanacağını anlatması istenir. Erken evrede olan hastalara 15 ile 20 arasında nesne gösterilirken orta evredeki hastaya 10 ile 15 nesne gösterilir.
- Çorap eşleştirme: Erken ve orta evredeki hastalarla yapılan çorap eşleştirme aktivitesi farklı renkleri ayırt edebilme ve algılama sürecini kuvvetlendirme amacını taşır. Hastadan masanın üzerine karışık bir şekilde konulmuş olan çorapları eşleştirmesi istenir. Hasta doğru bir şekilde eşleştirme yaptığında karşısındakinden olumlu bir onam alırken yanlış eşleştirme yaptığında el ve göz hareketi ile yardım almak yerine kelimelerle iletişim kurmaya çalışmasını sağlayarak yardım alır. Aktivite süresince hastadan aradığı çorabın özelliklerini anlatması ya da elinde tuttuğu çorabın hangi amaçla kullanıldığını tarif etmesi istenir.
- Saat oyunu: Erken ve orta evrede yapılan bu uygulamada hastanın zaman kavramının gelişmesi sağlanır. Masa üzerine konulan saat sürekli farklı bir zamana ayarlanarak hastanın bu saat diliminde ne yapıldığını anlatması beklenir. Örneğin gece 11’de hasta uyanması ve yüzünü yıkaması gerektiğini söylüyorsa bunun yanlış olduğu belirtilerek hastaya yardımcı olunur ve işlem tekrarlanır.
- Olayları sıralama: Erken ve orta evredeki hastalarla yapılan bu zihinsel faaliyette yine kartlar kullanılır. Farklı durum ve olayların resmedildiği kartlar bir masaya serilir ve hastadan bu kartları tanımlaması ve sıralaması istenir. Hasta yanlış yaptığında el ve göz hareketleri ile müdahale edilmez, konuşarak iletişime geçilir.
- Mevsim meyve ve sebzeleri: Erken ve orta evrede yapılan bu uygulamada amaç hastanın mevsim meyve ve sebzelerini tanımlamasıdır. Masa üzerine konulan mevsim sebze ve meyvelerinden hangisinin ne olduğunu söylemesi, hangi sebzeden ne yemek yapıldığını bilmesi istenir. Hastanın meyve ve sebzelerle temas kurması sağlanır. Hasta ile meyve ve sebzelerin faydaları, hangi mevsimde hangisinin yenilebileceği hakkında konuyu dağıtmayan konuşmalar yapılır.
- Hayvanlar ve yavruları: Erken ve orta evredeki hastalarla yapılan bu aktivitede amaç hastanın hayvanları ve onların yavrularını eşleştirmesini sağlamaktır. Masaya hayvan ve yavrularının resmedildiği kartlar konulduktan sonra hastadan bir hayvan seçmesi istenir. Bu hayvan üzerine konuşurken hayvanın yavrusunun hangisi olduğunu da bulması istenir.
- Hafıza kartları: Erken ve orta evre Alzheimer hastaları ile yapılan bir zihinsel aktivitedir. Bu aktivitede amaç hastanın belleğini güçlendirmek ve düşünme kabiliyetini korumaktır. Masaya karışık halde çifter kartlar dizilir ve hastadan bu kartların eşlerini bulması istenir. Ancak bu işlem otomatik olarak yapılmaz. Önce hastanın eline verilen kartın üstündeki resmin ne işe yaradığı üzerine bir sohbet yapılır ve sonrasında hastadan kartın eşini bulması istenir. Erken evredeki hastalara 10 kart gösterilirken orta evredeki hastalara 5 kart gösterilir.
- Hayvanlar ve yaşadıkları yerler: Erken ve orta evrede yapılan bu uygulamada bir masa üzerine hayvan figürleri ve o hayvanların yaşadığı yerlerin bulunduğu büyük bir resim konulur. Hastadan hayvan biblolarını doğru yaşam alanlarına koyması istenir.
- Hava durumu ve mevsimler: Erken ve orta evrelerde yapılan bu zihinsel aktivite amaç duygusal farkındalığın artması ve mevsim bilgilerinin korunmasıdır. Bir masaya mevsim kartları ve hava durumu kartları yerleştirilerek hasta ile kartlardaki mevsimler ve hava durumları hakkında sohbet edilir. Hastanın mevsimleri ve hava durumlarını doğru bir şekilde analiz etmesi sağlanır.
- Günlük işler: Erken ve orta evredeki Alzheimer hastaları ile yapılan bu aktivitede amaç hastanın günlük işlerden kopmamasını sağlamaktır. Bir masanın üstüne ev içinde yapılan rutin işlerin resmedildiği kartlar konularak bu işler hakkında hasta ila sohbet edilir. Örneğin el yıkamanın olduğu bir kart gösterilir ve bu kartta ne yapıldığı sorulur, hastanın yanıtından sonra aktivite uygulanır.
- Zıt kavramlar: Erken ve orta evredeki hastalarla yapılan bu aktivitede amaç hastanın zıt kavramları algılamasını sağlamaktır. Masa üzerine zıt kavramlar içeren (şişman/zayıf, uzun/kısa, dar/geniş, küçük/büyük gibi) resimli kartlar konularak hasta ile bu kavramlar hakkında konuşulur.
- Kesme çalışmaları: Erken evredeki hastalara yapılan bu çalışmada amaç hastanın motor becerilerini kaybetmemesini sağlamaktır. Masa üzerine bir makas ve kesilecek materyaller konularak hastaya verilmesini istenen şekil söylenir. Düz kesme, çizgi üzerinden kesme, eğri çizgileri kesme, karışık şekiller kesme gibi çalışmalar yapılır. Erken evredeki hastalarla yapılan bu aktivite sonucunda çıkan çalışmalar hastanın görebileceği bir yere asılır.
- Hamur yoğurma: Erken, orta ve ileri seviyedeki Alzheimer hastalı ile yapılan bu çalışmada amaç hastanın el ve bileklerinin hareketinin devamlılığını sağlamaktır. El ve bilek kaslarını güçlendiren bu çalışmada renk ve nesnelerin tanınması da sağlanır. Bir masanın üzerine farklı renklerde hamurlar konulur, bir renk ve nesne adı verilerek şekil yapılması istenir. Sonrasında yaptığı bu şekil hakkında sohbet edilir.
- Tak-çıkar çalışması: Erken, orta ve ileri seviyede hastalarla yapılan bu çalışmada masanın üzerine değişik resimler bulunan tahtalar ve bu tahtaların eşleşeceği bir pano konulur. Hastadan tahtaları panodaki boşluklara uygun bir şekilde yerleştirilmesi istenir. Gerektiğinde hastaya yardım edilir.
- İpi diğerine bağlama: Erken ve orta evredeki hastalarla yapılan bu çalışmada Alzheimer hastasının başkasıyla birlikte çalışması ve başkasıyla iletişim kurulması sağlanır. Masaya farklı renklerde ipler konulur ve hastanın tam karşısına oturulur. Hastadan iki farklı renkteki ipleri birbirine bağlayarak karşısındakine vermesi istenir. Masada bulunan ipler bitinceye dek aktivite sürdürülür. Aktivite süresince hastanın bağladığı bir önceki ipten farklı ya da aynı renk ipleri tanımlayarak bağlanması istenir. İpler bitince hasta ile yapılan çalışma hakkında konuşulur.
- Fotoğraf albümü anıları: Hasta ile karşılıklı oturulur ve fotoğraf albümünde yer alan fotoğraflar hakkında sohbet edilir. Fotoğraflardakilerin kimler olduğu, fotoğrafların nerede ve ne zaman çekildiği gibi sorular sorularak sohbet edilir.
Alzheimer hastalığı, kişinin yemek yeme düzeninde de değişiklikler yaratır. Kişi normalden çok daha fazla yemek yemeye başlayabilir ya da iştahı kesilebilir. Alzheimer hastasına yemek hazırlanırken ve yemek yedirirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.
- Aşırı tuzlu, yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır.
- Özellikle ileri seviye hastalarda çorba, sütlaç, meyve suyu, muhallebi, püre gibi sıvı ve yarı sıvı gıdalar tercih edilmelidir.
- Ara öğünler atlanmamalı, meyve ve kuru meyve verilmelidir.
- Kabızlığı önlemesi adına lif bakımından zengin gıdalarla beslenilmelidir.
- Hastalık süresince tatlıya eğilim olabileceğinden yemek sonrasında puding, muhallebi gibi kolay yenen tatlılar verilebilir.
- Hastaya yemek servis edilirken kırılmayan ve koyu renkte araç-gereçler kullanılmalıdır.
- Masadaki tabakların ve bardakların kaymaması için Amerikan servis ya da kaymaz örtü konmalıdır.
- İleri seviye hastalarda bardaktan sıvı içmek yerine pipetle içmek kolaylık sağlayacaktır.
- Düz tabak yerine çukur tabak kullanımı hastaya kolaylık sağlar.
- Hasta çatal ve bıçak kullanmakta zorlanıyorsa kaşıkla ya da elle yiyebileceği yemekler hazırlanmalıdır.
- Hastaya verilen yemekler çok sıcak ya da çok soğuk olmamalıdır.
- Hastaya renkli yemekler verilmesi yemeğe ilgisini arttıracaktır. Ayrıca sunum yaparken ilgi çekici süslemeler de yapılabilir.
- Hastaya verilebilecek yemek örnekleri arasında, küçük kesilmiş et ve tavuk parçaları, iyi haşlanmış ve kesilmiş yumurta, çorba, meyveli yoğurt, puding, taze meyve ve meyve salatası, taze meyve suları, reçel, marmelat, haşlanmış sebze sayılabilir.
Erken evrede bulunan Alzheimer hastası günlük yaşam aktivitelerini çoğunlukla kendi başına yerine getirebilir ancak güvenliği için sürekli gözetim altında bulunması gerekir. Tek başına yaşayan yakınınızda yukarıda listelenen hastalık belirtilerini gözlemlediğiniz ve güvenliği veya konforundan endişe etmeye başladığınız vakit evde bakım alternatifini düşünebilirsiniz. Orta ve ileri evre Alzheimer hastaları ise gün boyunca birçok konuda desteğe ihtiyaç duyarlar, hastalık ilerledikçe destek ihtiyacının süresi ve yapılması gereken işlemlerin gerektirdiği uzmanlık seviyesi artar. Hastalarına bakım veren yakınları, yapılması gerekenler kendi kapasitelerini aştığında veya psikolojik olarak verimli olamayacak duruma geldiklerini hissettiklerinde, evde destek alternatifini düşünmelidirler.
İleri evredeki hastalar için bakım görevlileri, hastanın vücut temizliğinin ve öz bakımının yapılması, yatak içerisinde pozisyon verilmesi, yemek yedirilmesi gibi bakım desteği sunarken, hemşireler vital bulgu takibi, lavman, bası yarası kontrolü, beslenme, mide barsak sisteminin sorgulanması gibi işlemlerde yardımcı olurlar. Aile Hekimi uzmanımız hastanın düzenli olarak fiziksel muayenesini yapar ve ilaç listesini düzenler.
Alzheimer hastasıyla birlikte yaşamak kolay değildir. Bu durumu biraz daha kolay bir hale çevirmek ve hastayla doğru iletişimi kurmak için doğru yolu izlemek gerekir.
- Hasta ile basit cümleler kurarak konuşulmalıdır.
- Hastanın söylemek istediği şeyler dikkatle dinlenmelidir.
- Sürekli göz teması kurulmalıdır.
- Hasta eğer ileri safhadaysa karşısındaki kişi mutlaka kendini tanıtarak konuşmaya başlamalıdır.
- Sakin ve yumuşak bir ses tonu kullanılmalıdır.
- Hastaya yanıt verebileceği basit sorular sorulmalıdır.
- Eğer hasta buna uygunsa mizahın gücüne başvurulabilir.
- Hasta güne odaklanamıyorsa geçmişten konuşulabilir.
- Hastanın sözü kesilmemeli, söylediklerinin önemsendiği belli edilmelidir.
- Gürültüsüz ve sakin bir ortamda iletişime geçilmelidir.
- Seçim yapması gereken bir durum varsa evet ve hayır yanıtları alınacak şekilde sorular yöneltilmelidir.
- Hastadan herhangi bir yanıt gelmese dahi iletişime devam edilmelidir.
- Hastanın yapması gereken şeyler karşısındaki kişi tarafından yapılarak gösterilmelidir.
- Hastaya bir çocuk gibi değil, yetişkin gibi davranılmalıdır.
- Sevecenlik, gülümseme ve şefkat iletişim kurmanın en kıymetli anahtarları arasında yer alır.
- Hastanın kendisini güvende hissetmesi için koluna ya da omzuna dokunularak konuşulmalı, yalnız olmadığı gösterilmelidir.
- Bir defada birden fazla mesaj verilmemelidir.
- Hasta bir kelimeyi tarif etmekte zorlanıyorsa, bu kelime üstüne ısrarcı olunmamalı kendini başka bir yolla ifade etmesi sağlanmalıdır.
- Hastayı dinlerken olumlu beden dili kullanılmalıdır.
- Hasta bulunduğu ortamda kendini rahat hissetmelidir.
- Hastanın konuşulanları anlaması için zaman tanınmalıdır.
- Hasta ne yaparsa yapsın suçlanmamalıdır.
- Koşullar ne olursa olsun, hasta yalnız hissettirilmemelidir.
Bazı Alzheimer hastaları kendi başlarına giyinebilse de bazılarının giyinmek için yardıma ihtiyacı vardır. Bazı hastalara nasıl giyinmeleri gerektiğini söylemek yeterliyken bazılarına fiziksel destek sunmak gerekebilir.
- Alzheimer hastası giyinirken onunla tane tane konuşulmalıdır.
- Hasta giyinmeden önce giyineceği kıyafetler yatağın üzerine serilir ve kendisinin önce neyi alıp giyineceği gözlemlenir, gerekirse müdahale edilir.
- Hasta giyinirken acele ettirilmemelidir.
- Erken evredeki hastalar giyinirken hemen müdahale edilmemelidir.
- Hastanın ne tarz giydiği değil mevsime uygun giyinip giyinmediği önemlidir.
- İleri seviyedeki hastalar giyinirken düğmeli olmayan, rahat ve bol kıyafetler tercih edilmelidir.
- Hasta giyinirken onunla sohbet edilir, giydiği kıyafetler hakkında konuşulur ve iltifatlar yapılır.
- Hasta kendi eşyalarını kendi alabiliyorsa, çekmecelerin üzerine içinde bulunan giysilerin resimlerinin ya da isimlerinin bulunduğu etiketler yapıştırılmalıdır.
- Alzheimer hastalığı bulunan kişilerde banyo yapmak gün geçtikçe daha zor bir hal alabilir.
- Hastanın önceki banyo alışkanlıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Banyo yapmayı sevip sevmediği, günün hangi saatlerinde banyo yaptığı gibi bilgilere sahip olunmalı, ona göre harekete geçilmelidir.
- Banyo yapmayı eğlenceli kılmak adına banyo duvarlarına suyu hatırlatan resimler asılabilir, sevdiği müzik eşliğinde banyo yaptırılabilir.
- Hasta banyo yapmayı reddediyorsa zorlanmamalıdır. Böyle bir durumda hastayı başka bir amaçla yerinden kaldırmalı ve bir şekilde banyo çağrışımı yapılmalıdır. Hadi gel biraz yürüyelim dedikten sonra banyonun önünden geçerken, yüzümüzü yıkayalım mı ne dersin, gibi cümlelerle iletişime geçilmelidir.
- Hasta her şeye rağmen banyo yapmayı reddediyorsa, yatak banyosu seçeneği göz önünde bulundurulmalıdır.
- Banyo yapılan süre içinde her zaman hastanın yanında olunduğu gösterilerek güven duygusu aşılanmalıdır.
- Banyo zemini kaygan olmayan bir malzeme ile kaplanmalıdır.
- Akan suyun ılık olmasına dikkat edilmelidir. Eğer hasta kendi başına banyo yapabiliyorsa, su kontrol edilmelidir, termostat belli bir ısıya göre ayarlanmalıdır.
- Hastanın banyoda kilitli kalma durumu göz önünde bulundurularak kapıdan anahtar çıkartılmalıdır.
- Elektrikli aletlerin ıslak alanda bulunmaması sağlanmalı, eğer varsa kapalı kalmasına dikkat edilmelidir.
- Eğer hasta kendi başına banyo yapabiliyorsa, acil durumlarda yakınındakilere ulaşabileceği bir düzenek kurulmalıdır.
Uzun yıllardan beri Alzheimer hastalığının tedavi yöntemleri araştırılsa da henüz kesin bir sonuca varılmış değil. Ölmüş olan hücreler yenilenemeyeceğinden, tedavi süresinde verilen ilaçlar hastalığı ortadan kaldırmaz ancak hızını yavaşlatabilir. Eğer hastalığın ilk safhalarında tedaviye başlanırsa hastalık daha kolay bir şekilde kontrol altına alınabilir, bu yüzden erken teşhis oldukça önemlidir.